NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
أَبُو عَوَانَةَ
عَنْ
مَنْصُورٍ
عَنْ
رِبْعِيِّ بْنِ
حِرَاشٍ عَنْ
امْرَأَتِهِ
عَنْ أُخْتٍ لِحُذَيْفَةَ
أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ يَا
مَعْشَرَ
النِّسَاءِ
أَمَا
لَكُنَّ فِي
الْفِضَّةِ
مَا
تَحَلَّيْنَ
بِهِ أَمَا
إِنَّهُ
لَيْسَ
مِنْكُنَّ
امْرَأَةٌ
تَحَلَّى
ذَهَبًا
تُظْهِرُهُ
إِلَّا
عُذِّبَتْ
بِهِ
Hüzeyfe (r.a)'ın kız
kardeşinden:
Rasûlullah (s.a.v.)'in
şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Ey kadınlar topluluğu, sizin
süslenmenize gümüş kâfi değil mi? Dikkat edin, Sizden altınla süslenip de onu
başkalarına gösteren hiç bir kadın yok ki o altın sebebiyle azap
edilmesin."
İzah:
Nesaî, Zinet; Darimî,
İstizan
Huzeyfe (r.a)'ın, Rasülullah'ı
gören, birden fazla kız kardeşi vardı. Bu hadîsi rivayet eden hanımın adının
Fatma veya Hevlâ olduğu tarzında görüşler var dır. Ebû Amr en-Nemrî, adının
Falına olduğunu söylemiştir.
Bu hadîs-î şerifin
sâhâbe tabakasından râvîsi Huzeyfe b El-Yeman'ın
kız kardeşidir. Tabiin tabasından olan râvîsi de Ribî b. Hıraş'in hanımıdır.
İsnad'da bu hanımın ismi de anılmıştır.
Bu hadîs'in zahiri,
kadınların altından mamul zinetleri takmalarının caiz olmadığına delalet
etmektedir. Ancak aksine delalet eden başka hadislerin bulunuşu ve bu hadisin
cümle dizilişi sebebiyle ulema, bu hadisi, değişik biçimlerde tevil
etmişlerdir. Bu tevillerin belli başlıları şunlardır.:
1- İbn Abdil Berr'e
göre bu hadis, bilâhere varid olan ve kadınların altınla süslenmelerine izin
veren hadislerle nesh edilmiştir. Yani bu hadis mensuhdur. Mirkatü's Suııt'ta
da bu ve benzeri hadislerin mensuh olduğu söylenir.
2- Bu hadîs, altınla
süslenip ele bunu başkalarına gösteren kadınlarla ilgilidir. Aliyyü'l Kâri
azabın, altınla süslenmek ve onu başkalarına göstermek üzere tereddüp ettiğini
söyleyerek bu tevili benimsemiştir.
3- Bu hadîs altından
zinet edinip de onun zekatını vermeyenlere ilgilidir.
4- Yasak olan, övünmek
ve böbürlenmek maksadı ile takılan bileziklerle ilgilidir.